Topluma, gezegenimize ve işletmenize fayda sağlayacak çevre dostu çözümleri seçin.
İşletmeler olarak, faaliyetlerimizde çevreyi koruma konusunda hepimizin ortak bir sorumluluğu var. Uzun vadeli sürdürülebilir işletme modelleri, herkes için daha iyi bir gelecek yaratmakla kalmayıp işletmelere de fayda sağlıyor.
Bu faydalar, özellikle ticari çamaşırhanelerde ve otel, restoran, sağlık tesisi ve lüks spor ve spa salonları gibi dahili çamaşırhanesi bulunan işletmelerde çok güçlü şekilde hissediliyor. Tüm bu işletmelerin, Ecolabel sertifikalı çevre dostu ürünler kullanarak, su ve elektrik israfını azaltan, enerji tasarruflu cihazlara yatırım yaparak sürdürülebilirliğe katkı sağlamaları mümkün.
İsrafı azaltın, verimliliği artırın
Electrolux Professional ürünleri gibi modern makineler, enerji verimliliği ve akıllı deterjan dozajlama özelliği gibi pek çok avantaj sunuyor. Ayrıca bu avantajları çevre dostu ürünlerle birleştirerek çevreye olan etkileri daha da azaltmanız mümkün.
Akıllı dozajlama, deterjan miktarını her yıkamada makinenin içindeki çamaşır ağırlığına göre doğru şekilde ayarlayarak tesis verimliliğini maksimum düzeye çıkarıyor. Aynı şekilde, enerji tasarruflu makineler de elektrik ve su kullanımında beklenenden fazla tasarruf sağlayarak, birçok sektörü etkileyen elektrik fiyatı artışları ve bazı bölgelerde yaşanan su sıkıntısı karşısında işletmelere avantaj sağlıyor.
Deterjan seçerken, her yıkamada daha az deterjan ve su kullanmanızı sağlayacak çevre dostu seçeneklere yönelerek su kirliliğini ciddi seviyede azaltabilirsiniz. Çevre dostu tercihlerle, verimliliği artırmakla kalmayıp çevre üzerindeki etkimizi de minimum düzeye indirebiliriz.
Alerjik reaksiyonlara yol açmayan deterjanlar kullanın
Çevre faktörüne ek olarak, dünyada giderek daha yaygın olarak görülen astım ve alerji sorunları da göz önünde bulundurulmalıdır. Her yıl 50 milyon Amerikalı, farklı şiddetlerde alerji sorunları yaşıyor.
İsveç’te her üç kişiden biri bu sorunları yaşarken, bu sayı artmaya da devam ediyor. Bu durum, dünya genelinde hem giysilerde kullanım hem de cilt açısından güvenli, etik yollarla temin edilen kumaşlara yatırımı da beraberinde getirdi.
Cildi hassas olanlar, anne-babalar ve alerjisi olan yaşlılar, alerjik yan etkilere sebep olma ihtimali daha düşük olan, test edilmiş ürünleri tercih ediyor.
Dermatolojik olarak test edilmiş ve hipoalerjenik olmasına özen gösterin
Ürün iddialarının doğru ve gerçek olduğundan emin olmak için araştırma yapmalısınız. Bir deterjanın dermatolojik olarak test edilmiş ve hipoalerjenik olması, ürünün, sıkı laboratuvar testlerinden geçirildiğini ve olumlu sonuçlar elde edildiğini gösterir.
Sektörde birden fazla sertifikasyon bulunmakla birlikte, bunların çoğunda kapsamlı test gerçekleştirilmeden yalnızca formüle odaklanılmaktadır. Bu yüzden, dermatolojik olarak test edildiğine ve hipoalerjenik olduğuna dair resmi sertifikası bulunan ürünleri tercih etmek gerekir. Yaygın olarak kabul gören güvenlilik gerekliliklerinin karşılandığını gösteren bu etiket, ürünün güvenli olduğuna dair en güçlü kanıttır.
Ecolabel ve Nordic Swan sertifikaları olup olmadığına bakın
Piyasadaki pek çok ürünün üzerinde çevre dostu olduğuna dair ibarelere rastlansa da bir ürünün gerçek anlamda çevre dostu olduğunu ancak Ecolabel logosundan anlayabiliriz.
Ecolabel sertifikası, ürünün, ilgili yetkili otorite tarafından, hammadde seçimi, üretim süreci, kullanım, dozaj, imha ve geri dönüşüm açısından kapsamlı olarak değerlendirildiğini gösterir. Bu değerlendirmeler sonucu ürün, kalite ve dayanıklılık gerekliliklerini karşılamalıdır.
1992 yılında kurulan, EU Flower adıyla da bilinen EU Ecolabel, dünyanın en saygın çevre dostu ürün etiketlerinden biridir. EU Ecolabel’ın eşdeğeri olan Nordic Swan Ecolabel ise İskandinavya ülkelerinde piyasaya sürülen ürünlerde kullanılıyor. En yüksek seviyede çevre dostu olması için özen gösterilen bu ürünler, kokudan kaynaklanan alerjik reaksiyon riski azaltmak üzere kokusuz olarak tasarlanır.
Konsantre ve düşük sıcaklıklarda etkili olmasına dikkat edin
Uluslararası standartlara göre test edilen, Ecolabel etiketli ürünlerin kullanım miktarı büyük fark yaratabilir. Çünkü, düşük yıkama sıcaklığında, az miktarda ürünle yapılan yıkama işlemleri genel anlamda daha çevre dostudur.
Bir lekenin çıkarılması için çok miktarda deterjan kullanmanız gerekiyorsa, seçtiğiniz deterjan çevre dostu sayılmaz. Benzer şekilde, ürün sadece yüksek sıcaklıklarda etkiliyse çevresel bir bilinçle tasarlandığı söylenemez.
Avrupa genelinde insanlar, çamaşırlarını haftada ortalama üç kez ve 41°C sıcaklıkta yıkıyor. Bununla birlikte, 30°C’de yıkama da hızla yaygınlaşıyor. İklim değişikliğiyle mücadele açısından memnuniyetle karşılanan bu adım, Uluslararası Sabun, Deterjan ve Bakım Ürünleri Derneği, (AISE) tarafından 2014 yılında başlatılan “I Prefer 30°C” adlı çevre girişimiyle de teşvik ediliyor.
Son yorumlar
Avantajları düşünüldüğünde, sürdürülebilir temizlik ürünlerine yatırım yapmak mantıklı bir karar olacaktır. Böylece, hem müşterilerinize sürdürülebilir bir işletme olduğunuzu gösterebilir hem de nazik deterjanlarla elektrik masrafını ve su israfını azaltabilirsiniz.
Electrolux Professional’ın tüm deterjanları, Ecolabel standartlarına uygun ve dermatolojik olarak test edilmiş, hipoalerjik ürünlerdir.